Kapadokya’nın tarihi ve doğal zenginliği çağlar boyunca bölge insanı tarafından doğal malzemelerle yoğrulup bütünleşmiş ve sana dönüştürülmüştür. Kapadokya halkının geçim kaynağı olan bu doğal ve kültürel varlığın mirası önemli bir yer tutmaktadır. El dokumacılığının kültürel mirası canlı tutmasının yanında ekonomik katkısı da vardır.
Bu halıların yapımını mutlaka incelemelisiniz. Kök boyası kullanılarak yapılmış olan eski halıların santimetre karesine düşen ilmek sayıları sizleri hayrete düşürecektir.
Kapadokya’nın el sanatları merkezi haline gelen Avanos ilçesinde dünyanın dört bir yanından ham olarak getirilen değerli taşlar buradaki usta ellerde hayat bularak mükemmel takılara dönüşüyor. Turkuaz, lapis, zümrüt, ametist, kehribar, oniks ve safran gibi taşları işleyerek ortaya çıkarılan takı tasarımlarının yanı sıra bu taşlar, bölgede bazı alanlarda dekorasyonda da kullanılmaktadır. Özellikle oniks taşı ışığı geçirip, yansıtabilme özelliği ile dekorasyonda en tercih edilen taş olurken, takı tasarımında da en tercih edilen taşın Turkuaz olduğu bilinmektedir.
Kapadokya yüzyıllar boyunca bulunduğu coğrafi konum, iklim şartları ve toprağın yapısı nedeni ile birçok el sanatının ortaya çıkmasına neden olduğu gibi, birçoğuna da ev sahipliği yapmıştır.
Anadolu’nun en verimli topraklarından biri olan Kapadokya’da üzüm bağlarından toplanan üzümlerle üretilen ülkenin en lezzetli ve yıllanmış şaraplarını tadabilir, hatta yapım aşamasına şahitlik edebilirsiniz.